Milattan önce 2 binlerin başında güvenlik kaygısıyla yüksek bir tepeye kurulan ve Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çeşitli yapıları bir arada barındıran Sillyon Antik Kenti’nde kazı çalışmaları 12 ay boyunca devam ediyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığının hayata geçirdiği “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında hız kazanan antik kentteki kazı çalışmalarında Roma dönemine ait 4 mezar bulundu.
Mezarlardan birinde 3 bireye ait 3 farklı dönemden gömüye rastlanıldı. Mezarın içinden yüzük, küpe, saç tokası ve sikkeler gün yüzüne çıkarıldı.

“ÜÇ FARKLI BİREYE AİT GÖMÜYE RASTLADIK”
Sillyon Antik Kenti Kazı Başkanı ve Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Taşkıran, Sillyon Antik Kenti’nin 2025 sezonu kazı çalışmaların başlarında çok ünik (eşi olmayan) bir Roma dönemine ait mezarla karşılaştıklarını söyledi.
Roma mezarının oda tipi olarak tanımladıkları mezar özelliğine sahip olduğunu belirten Taşkıran, şunları kaydetti:
“Mezarda 3 bireye ait 3 farklı döneme ait gömüye rastladık. İlki erken dönemde bir gömü olmuş, sonra onun iskeleti süpürülmüş ikinci gömü ve sonra üçüncü birey buraya konulmuş. Kazı çalışmaları sırasında ölü veya mezar hediyesi olarak isimlendirdiğimiz birtakım arkeolojik eserlerle karşılaştık. Bulunan sikkeler dönem tayini yapmamızı sağladı ve mezarda pişmiş toprak, cam eserler, figürinler (heykelcikler) ve farklı metal aksanlar elde edildi. Bunların hepsini bir araya getirdiğimizde İsa’dan sonra 2’nci yüzyılın sonlarına tarihlendiğini gördük.”
“Bu gömünün hem Sillyon hem de bölge arkeolojisi açısından son derece önemli olduğu sonucuna vardık çünkü buraya özgü bir ölü gömme ritüeli söz konusuydu” diyen Taşkıran, “Bölgede çok fazla bilmediğimiz bir mezar tipolojisiyle karşılaştık. Mezardaki kimselerin kent için önde gelen aristokratlar olduğunu göstermesi açısından önemli. Mezarda küpe, yüzük, saç tokası gibi birtakım eserler bulundu” şeklinde konuştu.

TÜRK İSLAM DÖNEMİNE AİT MEZARLAR BULUNDU
Taşkıran, Sillyon Antik Kenti’nin Türk-İslam hakimiyetine geçtikten sonra 13-15’inci yüzyıla yayılan bir süreçte Roma mezarlarının bulunduğu alanın Müslüman Türk kabristan alanına dönüştürüldüğünü ifade etti.
Kentteki mezarların kalede görev yapan asker ve ailelerine ait olduğunu tespit ettiklerini belirten Taşkıran, şunları söyledi:
“Mezarlar üzerinde yaptığımız çalışmada Orta Asya’dan gelen birtakım Türk geleneklerinin bu mezar mimarisine yansıdığını tespit ettik. Bölgenin Müslüman Türk yurdu olmasından sonraki süreçte o döneme tarihlenen çok önemli izler olarak değerlendiriyoruz… 2025 kazılarımız Roma dönemi mezarı ile başlamış olsa da çok daha farklı bir konumda devam ediyor.”