Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) Salı günü yayımladığı sonuçlara göre, Türkiye 2022’de Avrupa Birliği’nden (AB) en fazla geri dönüştürülebilir plastik atık ithal eden ülke oldu.
Türkiye AB dışına gönderilen tüm geri dönüştürülebilir plastiğin yüzde 29’una tekabül eden 319 bin tonunu ithal etti.
Onu yüzde 17 payla Endonezya ve yüzde15 payla Malezya izledi.
2022’de birlik ülkeleri 1,1 milyon ton geri dönüştürülebilir plastik ürünü, AB dışındaki ülkelere ihraç etti.
Eurostat verilerine göre Türkiye 588 bin tonluk hacimle, geçen yıl AB’den en fazla geri dönüştürülebilir kağıt ithalat eden ülkelerden biri oldu.
AB’nin toplam 4,9 milyon ton olarak kayda geçen geri dönüştürülebilir kağıt ihracatının yüzde 29’u Hindistan’a; yüzde 19’u Endonezya’ya ve yüzde 12’si Türkiye’ye yapıldı.
AB 2022’de sınırları dışına toplam 6,4 milyon ton geri dönüştürülebilir kağıt, plastik ve cam ihraç etti.
Bu, toplam ihracatın 2021’e göre yüzde 8,4 oranında arttığı; baz yılı olarak kabul edilen 2010’a göre yüzde 35’ten fazla azaldığı anlamına geliyor.
Birlik ülkeleri geçen yıl, 930 milyon euro değerinde geri dönüştürülebilir kağıt, 423 milyon euro değerinde geri dönüştürülebilir plastik ve 25 milyon euro değerinde geri dönüştürülebilir cam ihraç etti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Eylül 2022’de yayımladığı raporunda Türkiye’de plastik geri dönüşüm tesislerinde çalışanların ve tesis çevresinde yaşayanların temel sağlık haklarının tehdit altında olduğunu söylemişti.
Tesislerde çalışanlarla görüşen örgüt, bu kişilerin solunum hastalıkları, kronik baş ağrısı ve cilt sorunlarından şikayetçi olduklarını, çalışırken koruyucu ekipmana ve meslek hastalıkları için sağlık hizmetlerine erişimleri olmadığını paylaşmıştı.
Eurostat’ın 2021 atık ihracatı verilerine göre Türkiye, 14,7 milyon tonla Avrupa Birliği’nden en fazla atık ithal eden ülke olmuştu.
AB’den ihraç edilen tüm hurda metalin yaklaşık üçte ikisini oluşturan 13,1 milyon tonluk bölümü Türkiye’ye gönderilmişti.
Brüksel merkezli Avrupa Çelik Derneği (EUROFER) AB’nin hurda metallerini “daha düşük çevre, iklim, çalışma ve sosyal standartlara sahip üçüncü ülkelere ihraç etmesini” eleştirmişti.