Araştırma sonuçları yayımlandı: Bebeklerin ilk adımında genetik ve çevre etkisi

Genetik Faktörler Bebeklerin Yürüme Zamanını Etkiliyor

Doğum ağırlığı, prematüre doğum, hareket etme imkânı ve beslenme gibi etkenler uzun süredir bebeklerin yürüme zamanını etkilediği biliniyordu. Ancak Surrey Üniversitesi’nden psikoloji ve genetik profesörü Angelica Ronald’ın açıklamaları, genetik faktörlerin de bu süreçte en az diğer faktörler kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Ronald, Euronews Health’e verdiği demeçte, ebeveynlerin çocuklarını destekleyebileceğini ancak kontrol edebilecekleri bir zaman dilimi olmadığını belirtirken, genlerin de büyük bir rol oynadığını vurguladı.

Norveç, Hollanda ve İngiltere’den yaklaşık 71 bin çocuğun katıldığı Nature Human Behaviour dergisinde yayımlanan bir araştırmada, bebeklerin yürüme zamanındaki farklılıkların yaklaşık dörtte birinin 11 genetik belirteçle açıklanabildiği tespit edildi.

Araştırmacılar, bu genetik belirteçlerin büyük çoğunluğunun beyin büyüklüğü, yapısı ve bilişsel işlevlerle bağlantılı olduğunu ve erken yürümeyle ilişkilendirilen genlerin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile de örtüştüğünü belirtti.

Araştırmacılar, daha aktif ve kısa dikkat süresine sahip bebeklerin hareket ederek erken yürümeye başlayabileceğini düşünüyor. Ancak Ronald, bazı çalışmaların 18 aydan sonra yürümeye başlamanın gelişimsel sorunlara işaret edebileceğini savunmasına rağmen, her çocuğun gelişiminin farklı olduğunu ve yürümeye başlama yaşı konusunda geniş bir normal aralık bulunduğunu belirtiyor.

Ronald ve araştırma ekibi, ileride genetik yapı ile çevresel koşulların birlikte nasıl çalışarak çocuk gelişimini şekillendirdiğini daha detaylı bir şekilde incelemeyi amaçlıyor. Ronald, “Erken ya da geç yürümek, çocuğun genel gelişimi hakkında tek başına yeterli bilgi vermez. Her çocuğun ritmi farklıdır ve bu da son derece normaldir,” diyerek ebeveynleri endişelenmemeleri konusunda uyarıyor.

Related Posts

Araştırma kanıtladı: İnsanlar gözleriyle gerçekten iletişim kurabiliyor

Yeni bir araştırma, insanların yalnızca göz hareketleriyle bile anlamlı bir iletişim kurabildiğini ortaya koydu. Kanada’daki McGill Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Jelena Ristic ve ekibi tarafından yürütülen çalışmaya göre, gözlerin niyet taşıyıp taşımadığı, izleyen kişiler tarafından bilinçsizce algılanabiliyor.

Ormanların altındaki gerçek ortaya çıkıyor: Biyokütle uydusu göreve başladı

Avrupa Uzay Ajansı’nın yeni nesil uydusu, ormanların iç yapısını ilk kez bu netlikte görüntüleme kapasitesine sahip. 20 yıl sonra hayata geçen bu görev, iklim değişikliğiyle mücadelede yeni bir veri kaynağı sunuyor.

ABD Adalet Bakanlığı, Google’ın reklam imparatorluğunu parçalamak istiyor

ABD Adalet Bakanlığı (DOJ), teknoloji devi Google’a karşı açtığı antitröst davasında önemli bir eşiği daha geçti. Mahkeme, şirketin dijital reklam teknolojileri alanında rekabete zarar verdiğine hükmetmişti. Şimdi ise gözler eylül ayında …

OnePlus Nord 5’in teknik özellikleri sızdırıldı: Dimensity 9400e ile geliyor

OnePlus, geçtiğimiz yaz piyasaya sürdüğü Nord 4 modelinin ardından, şimdi de OnePlus Nord 5 ile kullanıcıların karşısına çıkmaya hazırlanıyor. X platformunda paylaşılan son sızıntılar, cihazın etkileyici teknik özelliklerini gözler önüne seriyor …

e-Devlet tarife karşılaştırma sistemi erişime açıldı: En uygun tarife kolayca bulunabilecek

Tarife karşılaştırma sistemi e-Devlet üzerinden erişme açıldı. Vatandaşlar artık cep telefonu ve sabit internet tarifelerini/kampanyalarını BTK tarife karşılaştırma sayfası üzerinden kolaylıkla yapabilecek. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı …

Şarj aletinizden gelen sese dikkat ettiniz mi? Tehlikeyi göz ardı etmeyin

Evde sessizlik hakimken prizdeki şarj aletinizden gelen hafif bir uğultu ya da cızırtı sesi duydunuz mu? Pek çoğumuz bu sesi fark etsek bile önemsemiyoruz. Oysa uzmanlara göre bu küçük ses, büyük bir tehlikenin habercisi olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir