CHP Malatya’da Çiftçilerle Zirai Don Felaketini Konuştu

CHP Malatya İl Örgütü, Çiftçilerle Zirai Don Felaketini Konuştu

(MALATYA) – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya İl örgütü yöneticileri, parti il binasında bir grup çiftçi ile bir araya gelerek, 10-14 Nisan dönemi yaşanan zirai don felaketinin boyutları ve çözüm yollarını konuştu. Yaşanan don felaketinin boyutlarının en az üç yıl süreceğini ve tarımsal üretimi olumsuz etkileyeceğinin altını çizen çiftçiler, devletten destek beklediklerini ifade etti.

CHP Malatya il binası toplantı salonunda bir araya gelen kayısı üreticileri, İl Başkanı Barış Yıldız’ın yönettiği toplantıda sorunlarını konuştu. Tarım Komisyonu oluşturacaklarını ve yaşanan sorunu, her boyutu ile inceleyeceklerini ve raporlaştıracaklarını belirten Yıldız, şunları söyledi:

“Yaşanan donun şiddeti tam boyutuyla ölçülmüş değil. Tabii tahminler var. Neredeyse yüzde 100’e yakın. Meyvelerimiz yanlış durumda. Sadece kayısımız değil: Doğanşehir’de elmamız, Hekimhan’da cevizimiz, üzümümüz, diğer meyvelerimizde büyük oranda kaybımız söz konusu. Derdimiz, sizlerden aldığımız verileri, eken, üreten, biçen, kayısının ticaretini yapan, kayısıya dair söz söylemek isteyen, elmaya dair, kiraza dair, cevize dair söz söylemek isteyen üreticiler konuşsun istedik.”

“Malatya, Afet Bölgesine Alınsın”

İçimiz kan ağlıyor diyen kayısı üreticisi şöyle konuştu:

“Kırk yıldır üretiyorum. Şu anda içimiz kan ağlıyor. Yani kendimi tutamayacak şekildeyim. Kayısım, üzümüm, cevizim, her şeyim… Sarımsağım, soğanıma varıncaya kadar yandı. Devletin bana şu anda sadece bir destek vermek istiyor; ben bu destekle ayakta duramam. Biz Malatya’nın afet bölgesine alınmasını istiyoruz. Biz üç yıl daha hiçbir meyve alamayacak durumdayız. Bu kayısımız, arpa, buğday değil ki ektik biçtik bitti. Şu anda bir yılımız geçti, biz kayısıya yine ilacını serpeceğiz. Gübresini, sulamasını, bakımını yapacağız. Çok arkadaşımızın bahçeleri öldü, yandı. Bunlar sökülmesi gerek, budanması gerek. Biz çocuğumuzu doktora, hastaneye götürmedik, ilacımızı almadık. Bahçemize, kayısımıza emek çektik.”

“Banka Borçları Faizsiz Ötelensin”

Devletten bir an önce yaşanan mağduriyetin giderilmesini isteyen çiftçi, şu ifadeleri kullandı:

“Ben de kayısı üreticisiyim. Devletten isteğimiz; çiftçinin mağduriyetinin giderilmesi için afet kapsamına alınması, çiftçilerimizin banka borçlarının faizsiz ötelenmesi. Çiftçilerin en azından bu bir iki yıl içinde üretimlerine devam ettirebilmeleri, yaşamını sürdürebilmesi için bir destek verilmesini; sigortaların devletçe yasal bir hale getirilmesini istiyoruz. Sigortalar çok önemli. Hem çok pahalı, doluya karşı yapıyor, doluda bir şey vermiyor. Bunun yasal olarak düzeltilmesi için devletimizin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yasal bir çalışma yaparak çiftçilerimize güzel bir yaşam sağlamak için yasal bir düzenleme yapmasını istiyoruz.”

“Malatya’da Her Evde Yas Var”

Malatyalı bir başka çiftçi ise acil yardım beklediklerini ifade ederek, çiftçinin ve üretminin desteklenmesi gerektiğini belirtti.

Kayısıların yanması sonrası Malatya’nın yasta olduğunu belirten kayısı üreticisi çiftçi de “Bana göre şu anda, Malatya’da yas var. Altın kayısı üreten çiftçilerimizin mazotunu, gübresini, ilacını, sulamasını, işçiliğini, bakımını, tarım makinelerinin yedek parçalarının teminini sağlamak için; 50 dönüm bahçe için yaklaşık 600 bin lira para gerekiyor. Diğer konu: Traktör almış, makine ekipman almış, bankaya borçlanmış. Bankanın ilk tahsili gelecek önümüzdeki günlerde. Dörtte birini, beşte birini dediği zaman; yaklaşık 600 bin lira ona para lazım. Ondan sonra, çiftçimiz yaşamını idame ettirebilmesi için en azından bir asgari ücretle olsa bile yıllık 260 bin lira eve lazım. Okula öğrencisini gönderecek, üniversite öğrencisini okutacak. Bir asgari ücret ona gitse, 260 bin lira da ona lazım. Yani yaklaşık, arkadaşlar, bir çiftçinin bir yıl geçimini sağlayabilmesi, çocuğunu üniversiteye gönderebilmesi için asgari toplamda 1 milyon 700 bin lira para lazım. Bu paranın, öyle desteklerle, dönüm başı yüz lirayla sağlanması mümkün değil.”

Başka bir çiftçi ise kayısının stratejik ürün kategorisine alınmasını isteyerek, “Devletin, Tarım Bakanlığı’nın sahaya bir an önce inmesi lazım” dedi.

“Devletimizin bu yanlış politikaları da bizi son durumda bizi çıkmaza soktu” diyen bir başka çiftçi de kayısının Malatya’nın can suyu olduğunu ifade etti.

Kaynak: ANKA / Yerel

Related Posts

Almanya’ya 6 aylık askerlik geliyor

Almanya, asker açığını kapatmak için altı aylık gönüllü askerlik programı başlatmaya hazırlanıyor. Gönüllü sayısı yetersiz kalırsa zorunlu hizmet gündeme gelecek. İlk askerlerin 2026’da eğitime başlaması planlanıyor.

4.500 yıllık tartışmada son nokta: İlk kez ortaya çıktı! Ünlü uzmandan ‘Piramitleri kim yaptı?’ sorusuna yanıt

Mısır piramitlerini kim inşa etti? Bu soru binlerce yıldır soruluyor ve çok çeşitli spekülasyonlara konu oluyor. Ancak arkeologların Büyük Piramit’in içinde yaptığı keşif, tartışmalara son noktayı koyacak gibi.

Altın fırsat dedi, yeraltına yerleşti

44 yaşındaki iş kadını, hayatın olağan akışından ve artan maliyetlerden bunalıp, arkadaşının arka bahçesinde bulunan 110 metrekarelik yer altı sığınağında yaşamaya başladı…

CHP’li Aşkın Genç’ten Bakan Memişoğlu’na: ‘İnternet üzerinden satış yapan sahte ilaç siteleri ve hesapları konusunda alınan tedbirler nelerdir?’

CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, internetten reçeteli ve sahte ilaç satışının halk sağlığını tehdit ettiğini belirterek Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na “İnternet üzerinden satış yapan sahte ilaç siteleri ve hesapları konusunda bugüne dek alınan idari tedbirler nelerdir? Halkın sahte ilaçlar konusunda bilinçlendirilmesi amacıyla Bakanlık ne gibi çalışmalar yapmaktadır?Yasal mevzuat ve cezalar bakımından bir düzenleme düşünülmekte midir” diye sordu.

İş insanı Recep Gençer hayatını kaybetti

Bandırma Gübre Fabrikaları A.Ş’nin (BAĞFAŞ) kurucusu iş insanı Recep Gençer hayatını kaybetti.

Yandaş medyanın manşeti AKP’li Kadir Topbaş ve Melih Gökçek’i hatırlattı

Tunç Soyer’in gözaltına alındığı operasyonun Cemil Tugay’ın şikayetiyle başladığını öne sürdüler ama önceki şikâyetler gündeme bile alınmamıştı.