“`html

DEM Parti’den Yeni Toplumsal Sözleşme Çağrısı

DEM Parti, “Demokratik siyaset arenasının vazgeçilmez unsuru” vurgusuyla önemli bir bildiri yayınladı ve 3 ana madde sıraladı.

Bu maddelerdeki mesajda, çözüm sürecine yönelik olarak “Demokratik ve pozitif entegrasyon yasaları ile özgürlük yasaları, halkların eşitlik temelinde yeni bir toplumsal sözleşme oluşturmasını sağlamak amacı taşımaktadır” ifadesine yer verildi.

Geçtiğimiz günlerde Suriye’de federatif bir yönetim isteği dile getirilen bildiride, “Çok kültürlü ve inançlı toplumsal yapının göz ardı edilerek tekçi bir devlet anlayışının dayatılması, egemen güçlerin Suriye halklarına yaşatılan acıları daha da büyütecektir” ifadeleri dikkat çekti.

Bildiride daha önce “diktatör” olarak nitelendirilen Esad’ın ismi anılmadı.

DEM Parti, sosyal medya hesaplarından “Rojava Devrimi” ile ilgili anma paylaşımı yapmıştı. Paylaşımda, “19 Temmuz 2012’de, Kobanî’de başlayan ve kısa sürede tüm Kuzey ve Doğu Suriye’ye yayılan #Rojava Devrimi, Ortadoğu halklarına umut ve özgürlük sunarak, toplumsal iradenin temelini oluşturan bir başarı öyküsüdür” ifadesi yer aldı.

Bu tartışmalı paylaşım, sonra DEM Parti tarafından silindi.

DEM Parti’nin açıklaması şu şekilde oldu:

22 Temmuz 2025 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen Parti Meclisi toplantımızdaki sonuç bildirgesi:

Rojava Devrimi’nin 13. yıl dönümüne denk gelen bu toplantı, halkların eşitliği ve özgürlüğü uğruna hayatını kaybedenlere ithaf edilmiştir. Ayrıca, IŞİD tehdidine karşı mücadele edenler ve Suruç’ta şehit düşen 33 Düş Yolcusunu anarak, onların barış ve eşitlik ideallerine bağlılığımızı vurguladık.

I. Ortadoğu’da Gelişmeler ve Rojava Modeli

Önemli gelişmelerin yaşandığı bu tarihi dönemde, Parti Meclisimiz, sorunları ve olası çözüm yollarını geniş bir çerçevede değerlendirdi. Suriye ve Gazze’deki son gelişmeler, Kuzey ve Doğu Suriye halkları tarafından oluşturulan Rojava Devrimi’nin modelinin, bölge için tek gerçek çözüm alternatifi olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Yakın zamanda çeşitli inanç topluluklarına yönelik gerçekleştirilen cihadist saldırılar, Suriye’yi iç savaşa sürükleme tehlikesini artırmaktadır. Tekçi bir devlet anlayışının uygulanması, halkların yaşadığı sıkıntıları daha da derinleştirecektir.

Gazze’deki gelişmeler de insanlık için kaygı verici bir tablo çizmektedir. İsrail’in sivil halka yönelik saldırıları ve ambargolar nedeniyle birçok çocuk ve kadının yaşamını yitirmesi, bu durumun vahametini göstermektedir.

II. Barış Süreci ve Demokratik Çözüm Çağrısı

Parti Meclisimiz, 27 Şubat’ta Sayın Öcalan tarafından ilan edilen Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı sonrası sürecin yeni evrelerini ele aldı. Geçmişte çözüme kavuşmayan Kürt meselesinde, son bir yıl içinde kaydedilen gelişmeler, demokratik bir barışın mümkün olduğunu ortaya koymuştur.

Bu gelişmeler, çatışmadan demokratik siyasete geçiş iradesinin varlığını göstermektedir. Sayın Öcalan, 9 Temmuz tarihli mesajında demokratik siyaset ve hukukun önemine vurgu yapmıştır. Açıklamalarında, yeni bir toplumsal sözleşme inşasında, eşitlik temelinde yasaların oluşturulmasının gerekliliği vurgulanmıştır.

Meclis’te kurulacak komisyon, bu süreçte tarihi bir rol oynayacak ve Partimiz, bu çalışmaların başarılı olması için gereken her türlü çabayı gösterecektir.

11 Temmuz’da Süleymaniye’de silahların yakılması; tarihsel olarak önemli bir dönüm noktasının işareti olmuş, Kürt Hareketi güçlenmiş bir irade beyanında bulunmuştur. Çatışmaların sona erdirilmesi, toplumsal demokratikleşme sürecinin önünü açacaktır.

III. Barış Temalı Halk Toplantıları

DEM Parti, demokratik toplum ve barış perspektifi ile düzenlediği yaklaşık 2 bin halk toplantısının büyük bir bölümünü başarıyla tamamlarken, barışın toplumdan doğan bir mücadeleyle gelişeceği mesajını net bir şekilde ulaştırdı. Bu süreçte gençlerin, kadınların ve farklı toplumsal katmanların katılımı, barışın çok boyutlu bir dönüşüm gerektirdiğini kanıtlamaktadır.

Toplumun, bu sürece güçlü bir katılımıyla birlikte, yetkililerin somut demokratik adımları atması gerekmektedir. Zamana yayılacak bir süreç değil, güven inşa eden adımlara ihtiyaç olduğu açıktır.

Demokratik güçler, meslek örgütleri ve vicdan sahibi yurttaşlar, barışı büyütmenin ve demokratik bir ortam yaratmanın yollarını birlikte aramalıyız. Bu amaç doğrultusunda yerel forumlar oluşturmalı, toplumsal meseleleri takip etmeli ve barışı demokrasiyle taçlandırmalıyız.

Halklarımıza barış ve demokrasi sözümüzü verdik. Şimdi bu sözü, demokratik hukuk ve toplumsal katılımla gerçeğe dönüştürme vakti gelmiştir.

Odatv.com

“`