Arkeolog ve müzeci Yavuz Özdemir, Galata Mevlevihanesi Müzesi’ne dair Türk Edebiyatı Vakfında söyleşi gerçekleştirdi.
Bir süre müzenin müdürlüğünü yapmış olan Özdemir, vakfın Çarşamba Sohbetleri kapsamında yapının geçmişten bugüne geçirdiği değişim, tamirat ve yenileme sürecini anlattı.
Özdemir, müzenin İstanbul’da 1491’de inşa edilen ilk Mevlevihane olduğunu belirterek, konumu itibarıyla geçmişte olduğu gibi bugün de yabancıların gözünde önemli bir rol üstlendiğini söyledi.
Mevlevihane’nin İstanbul’da Levantenlerin ve diğer Gayrimüslim azınlıkların yoğun bulunduğu bölgede kurulduğuna dikkati çeken Özdemir, yabancı seyyahların Osmanlı döneminde Mevlevihane’ye çokça uğradıklarını ve resimleyerek, anı yazılarıyla eserlerinde mekandan bahsettiklerini aktardı.
Yavuz Özdemir, Mevlevihane’nin Sultan II. Bayezid döneminde Galatasaray Mektebi ile birlikte Beyoğlu’ndaki en eski Osmanlı yapısı olduğuna işaret ederek, “Fatih Sultan Mehmet döneminde İstanbul’un fethedilen kısımlarında hiçbir Mevlevihane yok. İstanbul’daki Mevlevihanelerin Fatih döneminden sonra açılmış olması dikkatimi çeken bir konu.” ifadesini kullandı.
Konuşmasında Galata Mevlevihanesi’nin yer aldığı eski harita, resim ve minyatür çalışmalarından örnekler sunan Özdemir, binanın çevresinin zaman içinde değişiminden de bahsetti.
Özdemir, Mevlevihane’nin korunması ve burada amacına uygun faaliyetlerin yapılmasında merhum müzisyen Nezih Uzel ve ilahiyatçı Prof. Dr. Emin Işık’ın katkılarının büyük olduğunu aktardı.